Gebeliğin, 20 haftadan önce kendiliğinden sonlanması düşük (abortus) ya da spontan kürtaj olarak adlandırılır. Gebeliklerin önemli bir yüzdesinde, ki bu oran %50’lere varabilmektedir, düşük ile karşılaşılır. Düşüklerin %80’inden fazlası gebeliğin ilk 3 ayında yani birinci trimester döneminde gerçekleşir. Nadiren de olsa 20 haftadan büyük gebelikler de düşük ile sonuçlanabilir.[1]
Düşüklerin birçoğu bebeğin ölümcül genetik problemlere sahip olması ile ilgilidir, genellikle bu nedenler anne ile ilişkili değildir. Ancak düşük nedenleri oldukça geniş bir çeşitlilikte de karşımıza çıkabilir.
Düşük Nedenleri
Enfeksiyonlar, annenin diyabet veya tiroit hastalıkları gibi sağlık sorunları yaşaması, hormonal sorunlar, bağışıklık sistemi yanıtı, anne adayındaki fiziksel sorunlar, rahim anomaliler, sigara kullanımı, alkol tüketimi gibi birçok risk faktörü düşük nedeni olabilir.
Anne adayının yaşının 35 ve üzerinde olması, geçmiş dönemde üç veya daha fazla düşük yaşanması ya da düşük riskini artıran sağlık sorunlarının bulunması durumunda düşük ile karşılaşma ihtimalinin daha fazla olduğu bilinmektedir.[2]
Düşük Belirtileri
Düşük belirtileri gebeliğin evresine bağlı olarak değişebilir. Bazı durumlarda gebelik henüz fark edilmeden düşük belirtileri gözlemlenebilir. Düşük belirtileri arasında lekelenme, vajinal kanama, karın ağrısı, kramp, hafif ile şiddetli arasında değişebilen sırt ağrıları bulunabilir. En sık görülen düşük belirtileri arasında vajinadan doku veya parça düşmesi de yer alır.[3]
Düşükte Gelen Parçalar Nasıl Olur?
Düşük sırasında büyük bir çoğunlukla ağrıya eşlik eden bir kanama olur. Kanama ile birlikte parça düşmesi ile de sıklıkla karşılaşılır. Kanama sırasında gelen pıhtılar ile düşükte gelen parçalar zaman zaman karıştırılabilir. Bu noktada bilinmesi gereken kan pıhtısının içerisinde beyaz doku parçaları bulunmaz.
Düşük ile gelen parçalarda ise kan ile beraber beyaz dokular bulunur. Kanamayla birlikte parça düşüyorsa bu dokunun saklanması ve incelenmesi için kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına ulaşılmasında fayda olacaktır. Gebelik haftasının çok erken olması halinde beyaz renkli doku parçalarının kan ve pıhtılar arasında fark edilmesi mümkün olmayabilir.
Her ne kadar düşükte parça gelmesi ayırt edici bir belirti olsa da bazen bu parçaların düşmesi zaman alabilir. Bu nedenle gebelik sürecinde olan kadınların yaşadıkları semptomları takip etmesi gerekir. Özellikle kanama sorununun mutlaka ciddiye alınması önemlidir. Erken gebelik kanaması birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Kanaması olan tüm gebe kadınların zaman kaybetmeden jinekolojik muayene başvurması gerekir.
Düşükte Parça Nasıl Düşer?
“Düşük yaptığımı nasıl anlarım?” sorusuna verilebilecek yanıtlardan biri de parça gelmesidir. Az önce de açıklandığı gibi düşükte gelen parçalar kanla karışık beyaz et (doku) görünümünde olur. Düşükte parça düşerken eş zamanlı olarak kanama ve şiddetli ağrı yaşanır.
Tüm Düşüklerde Kürtaj Gerekir mi?
Hayır tüm düşüklerde kürtaj gerekmez. Özellikle küçük gebelik haftalarında embriyo ve ekleri beraber atılır. Rahimde parça kalmaz ve bu durumda kürtaj işlemine gerek kalmaz.
Düşük sonrası kürtaj gerekip gerekmediği ultrason muayenesi ile belli olur. Eğer ultrasonda rahimde parça kaldıysa, yani rahim duvarı düzensiz ve kalınsa kürtaj gerekir.
Düşük sonrası rahimde parça kaldıysa kürtaj dışında 2 seçenek daha vardır.
1- Bekleme tedavisi
2- İlaç tedavisi
Düşük Sonrası Bekleme Tedavisi
Düşük sonrası rahimde parça kaldıysa bir süre beklenebilir. Bekleme sırasında kanama ile beraber içerde kalan parçalar dışarı atılabilir. Ancak eğer hastanın kanaması yoğunsa bekleme tedavisi uygun değildir. Kanamanın durdurulması için acil kürtaj gerekir.
Düşük Sonrası İlaç Tedavisi
Düşük sonrası içerde parça kalması durumunda kullanılan bazı ilaçlar vardır. En sık kullanılan ve etken maddesi misoprostol olan ilaç rahim ağzını açarak ve rahimde kasılmalara yol açarak, rahimde kalan parçanın dışarı atılmasını sağlar. İlaca rağmen rahim tam temizlenemediyse bu durumda da kürtaj işlemine başvurmak gerekir.
Düşük Belirtileri Dikkate Alınmalı
Düşük belirtileri yaşayan kadınların zaman kaybetmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına muayene olmaları gerekir. Bu kapsamda pelvik muayene, ultrason, kan testi, doku testi gibi teşhis yöntemlerine başvurulur. Doku testinin yapılabilmesi için düşükte parça gelmesi ve fark edildiği zaman saklanıp laboratuvar incelemesine gönderilmesi gerekir.[4]
Düşük belli riskleri beraberinde getirebilir. Düşük sırasında tüm dokular vücut dışarısına atılabileceği gibi aksi bir durumla da karşılaşılabilir. Bazı durumlarda rahim içerisinde parça kalabilir ve kürtaj yapılması gerekebilir. Tamamlanmamış veya eksik kürtaj olarak tanımlanabilen durumun en yaygın belirtisi tamamlanmış bir düşüğe oranda daha uzun süre kanama ve kramplar yaşanmasıdır.
Düşükten sonra iki hafta geçmesine rağmen semptomlar devam ediyorsa kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına muayene olunması; rahimde parça kaldığı tespit edilirse kürtaj olunması gerekir.[5]
Sağlıkla ve sevgiyle kalın…
Referanslar
[1] https://www.webmd.com/baby/guide/pregnancy-miscarriage#1
[2] https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/pregnancy-loss-miscarriage/symptoms-causes/syc-20354298
[3] https://www.healthline.com/health/miscarriage#signs
[4] https://www.webmd.com/baby/guide/pregnancy-miscarriage#2
[5] https://www.verywellfamily.com/possible-complications-after-a-miscarriage-2371525